
Tekstil Perakende Sektörü ve Enflasyon
Genel Görünüm Sektöre ait genel görünüm aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. Grafik [...]
Genel Görünüm
Sektöre ait genel görünüm aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. Grafik incelendiğinde perakende tekstil
sektöründe çok ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Sektöre ait ÜFE ve TÜFE 2023 ocak – 2024 ekim arasında
paralel hareket ettiği ve dönem boyunca yaklaşık %75 arttığı görülüyor. Aynı dönemde perakende tekstil
satış hacim endeksi bu yana %4 artış gösteriyor. Bu koşullarda sektörel cironun %75 fiyat artışı %4 miktar
artışı etkisiyle yaklaşık %85,5 artması gerekirdi. Ancak ciro endeksinin 2,5 kat fazla artışla %225 arttığı
görülüyor. Kaldı ki bu dönemde genel TÜFE artışı dahi %109.

TÜFE içerisinde giyim ve ayakkabı bölümü 10 başlıkta 60 çeşit ürünü içeriyor. Enflasyon hesaplanırken
bu ürünler belli oranda ağırlıklandırılıyor ve bir sepet oluşuyor. Bu sepetteki artış %75 tekstil, ayakkabı
ve giyim TÜFE başlığına karşılık geliyor. Ciro endeksi ise Maliye Bakanlığı veri tabanından çekilen
faturaların Nace kodlarına göre ayrıştırılmasıyla elde ediliyor. Dolayısıyla giyim ve ayakkabı sektöründe
satış hacminde belirgin bir değişim yaşanmazken, belli ürünlerdeki aşırı fiyat artışı sektör cirosunu
TÜFE’nin üzerine ve sektörel enflasyonun çok üzerine çıkarıyor. Maalesef ciro endeksinin ürün bazında
kırılım verisi bulunmadığı için bu ayrımı yapamıyoruz.
Değerli veri bilimci Yunus Arslan “keşke dış ticaretteki GTİP kodu gibi her ürüne kod verilse ve bu
ürünlerin fiyatları veri tabanında toplansa” önerisini sunuyor. Böylece ürün bazında fiyat artışı ve satışlar
incelenebilir. Bu harika öneriyi destekliyor ve bültene yazmaya değer buluyorum.
Perakende tekstil giyim ve ayakkabı sektörü talebini incelediğimizde, 2024 eylül ayına kadar harcama
artışının enflasyon oranından fazla olduğu görülüyor. Eylül ve ekim aylarında enflasyonun altında
gerçekleşen harcama artışı nominal olarak artsa da reel de düşen talebi yansıtıyor.

Kredi kartı harcamaları elbette bir sektöre olan talebin tümünü göstermese de alışverişin büyük bölümü
kartla yapılıyor. Son dönemde harcama artışlarının enflasyonun altına inmesinin dört nedeni bulunuyor.
Bunlardan ilki kredi kartı harcamalarındaki mevsimsel kalıp, ikincisi parasal sıkılaşma adımları,
üçüncüsü uzun süredir fiyat artışı olacak psikolojisi ile öne çekilen talebin karşılanması ve son olarak da
2024 yılında ara zam almayan ücretlilerin gelirlerindeki reel erimenin artması.
Sonuç
Önceki bültenlerde belirttiğimiz gibi, enflasyonla mücadele %85’e göre kabul edilebilir rakamlara (%30-
40 arası) çekilerek sonlanacak gibi duruyor. (Bunun siyasi maliyeti, sanayinin durumu gibi konuları daha
önce ele almıştık.) Sebeplerden birisi de enflasyonu artıran etkenlerin ne olduğunun bir türlü tespit
edilememesi olarak karşımıza çıkıyor. Giyim TÜFE’si hesaplamada genel TÜFE’nin altında yani
enflasyonu aşağı çeken bir sektörken pratikte TÜFE’nin çok üzerinde ve vatandaşın canını yakıyor.
Üstelik hangi üründe ne fiyat artışı var bunu tam olarak bilemiyoruz. Keşke Maliye GTİP benzeri bir kod
sistemiyle fatura kesilen ürünleri kategorik hale getirse biz iktisatçılar ve veri analistleri de bu veriler
üzerinde çalışsak. Ancak TÜİK’in madde sepeti fiyatlarını dahi açıklamadığı bir ortamda böyle bir
şeffaflık balıktan ağaca çıkmasını beklemek gibi olur.




