Finera Gündem 16.10.2025

Finera Gündem, Ekonomi ve Emtia Hakkında Haber ve Analizler

Yazar:

finerafinance

Kategori:

Yayınlanma Tarihi:

Ekim 15, 2025

Türkiye Ekonomisi

Ağusts Ayında Hizmet Üretimi Yükseldi

Hizmet üretim endeksi 2025 yılı Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,6 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,7 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %4,7 arttı.Hizmet üretiminin artmış olması iş hacmi artışını gösteriyor. Bu veri iş hacmi açısından, 2025 ağustos ayının bir öncekine göre çok daha iyi geçtiğini gösteriyor.

Sanayi İstihdamı Alarm Veriyor

Ağustos 2025’te Türkiye’de ücretli çalışan sayısı geçen yıla göre %1,2 artarak 16 milyon 89 bine çıktı. Ancak sektörler arasında belirgin farklar var: sanayide istihdam %3,6 gerilerken özellikle imalatta yaşanan düşüş dikkat çekiyor. Buna karşılık inşaatta %7,2’lik güçlü bir artış görülüyor; bu da yaz dönemiyle birlikte hareketlenen projelerin etkisini yansıtıyor. Ticaret ve hizmet tarafında da tablo genel olarak olumlu; konaklama, ulaştırma, finans ve gayrimenkul gibi alanlarda %4–6 arasında artışlar var.

Aylık bazda ise toplam çalışan sayısı hemen hemen aynı kaldı; sanayide küçük bir azalma olurken, inşaat ve hizmetlerde sınırlı artışlar devam etti. Genel olarak bakıldığında, istihdam büyümesini bu dönemde ağırlıklı olarak hizmet ve inşaat sektörleri taşırken, sanayi tarafında yeniden toparlanma ihtiyacı öne çıkıyor.

Bütçede Yapısal Değişim Yok

Kamu bütçesi iki kalemden oluşuyor, gelir ve gider. Giderleri ise faiz giderleri ve faiz dışı gider olarak kendi içinde ikiye ayırıyoruz.

Kamunun faiz dışı gider kaleminde standart hızda bir artış söz konusu.Yani herhangi bir tasarruf ya da küçülme emaresi görmüyoruz. Faiz ödemeleri ise son derece dalgalı.

Kamu bütçesi için en öneli alan kamu geliri. Son derece dalgalı yapısı olan kamu gelirleri fazla olduğu dönemlerde bütçe açığı azalırken gelirlerin düştüğü aylarda bütçe açığı artıyor.

Özetle; kamu bütçesinde bir reform yok. Belirgin iyileşme de gelir tarafında değişken zamanlarda söz konusu.

Küresel Ekonomi

Avro Böldesinde Sanayi Üretimi Daraldı,

Avro Bölgesi sanayi üretimi, Temmuz ayında revize edilen %0,5’lik artışın ardından Ağustos 2025’te aylık bazda %1,2 gerileyerek yeniden düşüşe geçti. Bu oran, piyasa beklentisi olan %1,6’lık azalmadan daha ılımlı bir gerilemeye işaret etti. Düşüşün en belirgin nedeni, Temmuz’da %1,7 artan sermaye malları üretiminin %2,2 oranında gerilemesi oldu. Bunu, dayanıklı tüketim mallarında %1,6, enerjide %0,6 ve ara mallarda %0,2’lik düşüşler izledi. Dayanıksız tüketim malları üretimi ise Temmuz’daki %1,8’lik artışın ardından %0,1 ile neredeyse sabit kaldı.

Bölgenin önde gelen ekonomilerine bakıldığında üretim; Almanya’da %5,2, İtalya’da %2,4, Fransa’da %0,7 ve İspanya’da %0,1 oranında azaldı. Buna karşılık, Hollanda Temmuz’daki %1,3’lük düşüşün ardından %2,3’lük artışla pozitif ayrıştı. 

Çin Yıllardır Beklenen İç Tüketimi Canlandırma Adımını Atacak mı?

Çin Başbakanı Li Qiang, ülkenin ihracata olan bağımlılığını azaltmak amacıyla iç talebi güçlendirme gereğini bir kez daha vurguladı. Salı günü ekonomistler ve girişimcilerle yaptığı toplantıda konuşan Li, Çin Merkez Televizyonu’na göre ülkenin “iç talebi genişletmek için sürekli olarak yeni büyüme alanları oluşturması gerektiğini” söyledi. Ayrıca, sanayi gelişimini engelleyen “fiyat savaşlarını ve düzensiz rekabeti” kontrol altına alma çağrısında bulundu. ABD ile yaşanan gerilimler de dahil olmak üzere küresel belirsizliklere dolaylı bir gönderme yapan Li, Çin ekonomisinin dış koşullardaki değişimlere karşı dirençli kalması gerektiğinin altını çizdi. Bu açıklamalar, 2026–2030 yıllarını kapsayacak yeni Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlıkları sürerken geldi. Li, daha önce Haziran ayında yaptığı bir konuşmada Çin’i “sağlam üretim gücü temeli üzerinde yükselen devasa bir tüketici ekonomisi” olarak tanımlamıştı.

Öte yandan, Eylül 2025’te Çin’de tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık bazda %0,3 düşerek beklentilerdeki %0,1’lik gerilemeden daha sert bir düşüş kaydetti, ancak Ağustos’taki %0,4’lük azalıştan biraz daha ılımlı oldu. Gıda fiyatları %4,4 oranında gerileyerek Ocak 2024’ten bu yana en sert düşüşünü yaşadı; bu gerilemede, Altın Hafta tatili öncesinde bol arz, düşük üretim maliyetleri ve zayıf talep nedeniyle domuz eti fiyatlarındaki düşüş belirleyici oldu. Buna karşılık, gıda dışı enflasyon %0,5’ten %0,7’ye yükseldi. Bu artışta, konut (%0,1), giyim (%1,7), sağlık (%1,1) ve eğitim (%0,8) kalemlerindeki ılımlı artışlar ile tüketimi teşvik etmek için uygulanan tüketici yenileme (trade-in) programları etkili oldu. Ulaşım maliyetleri ise bir önceki ayki %-2,4’lük düşüşe kıyasla %-2,0 ile daha yavaş geriledi.

Gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon, yıllık bazda %1,0’a çıkarak son 19 ayın en yüksek seviyesine ulaştı (Ağustos’ta %0,9 idi). Aylık bazda bakıldığında ise TÜFE %0,1 artarak piyasa beklentisi olan %0,2’nin hafif altında kaldı; Ağustos ayında ise fiyatlar sabit seyretmişti.

Genel olarak tablo, Çin ekonomisinin üretimden tüketime geçiş sürecinde olduğunu, iç talebi artırmaya yönelik politikaların öne çıktığını ancak fiyat baskılarının hâlen zayıf seyrettiğini gösteriyor. Bu durum, Pekin yönetiminin yeni dönemde iç talep odaklı, daha dengeli bir büyüme modeline yönelme kararlılığını güçlendiriyor.

Emtia Piyasaları

Gümüş

Gümüş, Çarşamba günü ons başına 52 doların üzerine çıkarak önceki seansta ulaşılan rekor seviyelere yakın seyrini korudu ve küresel arz sıkışıklığının tetiklediği tarihi ralliyi sürdürdü. Arz sıkıntısı özellikle Londra piyasasında belirgindi; bir short sıkışması (short squeeze) kiralama oranlarını Cuma günü %30’un üzerine çıkararak kısa pozisyonların maliyetlerini sürdürülemez seviyelere taşıdı.

Hindistan’dan gelen talep de arzı daha da zorladı ve bazı yatırım fonları, gümüş ETF fon-of-fon planlarına girişleri geçici olarak durdurmak zorunda kaldı. Öte yandan, Fed Başkanı Powell’ın işgücü piyasasındaki zayıflığa dikkat çektiği güvercin söylemleri, ABD’de daha fazla faiz indirimi beklentilerini güçlendirerek değerli metallere olan ilgiyi artırdı. Jeopolitik cephede ise, Başkan Trump’ın Çin’in soya fasulyesi boykotuna yanıt olarak Pekin’i yemeklik yağ ambargosu ile tehdit etmesi gerilimi daha da derinleştirdi.

Buğday

Buğday fiyatları, Ağustos 2020’den bu yana görülen en düşük seviyelere yakın seyrederek ons başına yaklaşık 5 dolarda kaldı. Küresel arz fazlası ve artan ABD–Çin ticaret gerilimleri fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu. Hightower Raporu’na göre, buğday talebi istikrarlı kalmaya devam ederken, bol küresel stoklar nihai tüketicilerin alımlarını ertelemesine imkân tanıyor. Dünyanın önde gelen ihracatçılarından biri olan Rusya’da ise SovEcon danışmanlığı, 2025 buğday üretim tahminini 87,8 milyon tona yükseltti; bunun nedeni Sibirya’daki rekor verimler olarak açıklandı.

Arjantin’in ise 2025’te 23 milyon ton üretimle 2021-22 rekorunu yakalaması bekleniyor. Ticaret gerilimleri de fiyat baskısını artırdı; Başkan Trump, Çin ile bazı ticaret ilişkilerini sonlandırabileceklerini belirterek özellikle yemeklik yağı hedef aldı. Her iki ülke de birbirlerinin deniz taşımacılığı firmalarına ek liman ücretleri uygulamaya başladı; bu adımlar, Trump’ın Çin mallarına %100 gümrük vergisi tehdidi ve Pekin’in nadir toprak ihracatını sıkılaştırmasının ardından geldi.

Brent Petrol

Brent ham petrol vadeli işlemleri Çarşamba günü %0,8 düşüşle varil başına 61,9 dolara gerileyerek ikinci gün üst üste kayıp yaşadı ve beş ayın en düşük seviyelerine yakın seyretmeye devam etti. ABD-Çin ticaret gerilimleri ve artan arz kaygıları yatırımcı güvenini olumsuz etkiledi. Uluslararası Enerji Ajansı, küresel petrol piyasasının 2026’da günlük 4 milyon varile kadar arz fazlasıyla karşılaşabileceği uyarısında bulunarak talepteki yavaşlama endişelerini artırdı.

Dünyanın en büyük iki petrol tüketicisi arasındaki ticaret anlaşmazlığının yeniden tırmanması — yeni liman ücretleri ve gümrük tehditleri dahil — küresel taşımacılık akışlarını bozarken piyasa güvenini de zayıflattı. ABD’de ham petrol stoklarının bir hafta daha artması beklentisi, arz fazlası işaretlerini güçlendirerek olası üst üste üçüncü stok artış haftasını işaret ediyor. Piyasalar, OPEC+ üretiminin geri dönüşünü sindirirken, talebe dair daha net sinyaller için resmi ABD stok verilerini bekliyor.

İçerik Tablosu

Bu İçeriği Paylaşın!

Mail Listesine Kaydol!

Haftanın Panoraması ve Finera Gündem Ücretsiz Olarak Mail Kutunda!