
Finera Ekonomist/ Makro Ekonomik Analiz Raporu Yayınlandı
Finera Ekonomist raporlama hizmetimizin ana ürünü olan makro ekonomik analiz [...]
Finera Ekonomist raporlama hizmetimizin ana ürünü olan makro ekonomik analiz raporunun eylül sayısı bugün çıktı. 11 eylülde (bugün) faiz kararı olması nedeniyle iki gün geç bastığımız rapor abonelere dağıtıldı. Basılı versiyonlar bugün kargolanmış olacak. Rapora dair kısa özet aşağıda sunuluyor.
Finera Ekonomist hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Küresel Görünüm
ABD’de para politikası ve ticaret başlıkları öne çıktı. Fed Başkanı Powell, gerekirse faiz indirimi yapılabileceğini söyleyerek piyasaları rahatlattı. İkinci çeyrek büyüme yukarı revize edilirken, enflasyon beklentileri yükseldi. ABD-Çin tarifelerindeki 90 günlük erteleme olumlu karşılansa da yarı iletken ve metal sektörlerine getirilen yeni vergiler korumacılık endişelerini artırdı.
Euro Bölgesi’nde büyüme sınırlı olsa da PMI’larda toparlanma sinyali görüldü. Enflasyon yükselirken işsizlik düşük seyrini koruyor. Ancak Fransa’daki siyasi krizler ve ABD ile ticaret anlaşmazlıkları risk yaratıyor.
Çin’de yavaşlama sürüyor. Deflasyon baskıları, zayıf perakende ve sanayi verileri dikkat çekerken, PBoC faizleri sabit tuttu. ABD’ye ihracat keskin düşse de ASEAN ve BRICS ülkeleriyle artan ticaret Çin’e destek sağlıyor.
Türkiye’ye Etkisi
Fed’in olası faiz indirimleri gelişen piyasaları destekleyebilir, ancak Türkiye son dönemde küresel sermaye akımlarından faydalanamayan tek ülke oldu. Bu nedenle tek başına Fed’in adımları yeterli olmayacak.
Türkiye Ekonomisi
Enflasyon %33’e yakın seyrediyor. TCMB faiz indirimiyle gevşemeyi sürdürse de politika hem fiyatları düşürmekte yetersiz hem de reel sektörü zorlayacak kadar sıkı. Döviz kuru kısa vadede kontrollü seyretse de rezervlerin sınırlılığı orta vadede risk oluşturuyor.
Maliye politikasında yeni vergi ve yükümlülüklerle gelirler artırıldı; faiz dışı harcamalarda kayda değer düşüş yok.
Şirketler tarafında konkordato başvurularında artış var. Bu durum hem finansal sıkışıklığın hem de konkordatonun şirketler için “avantajlı” bir araç haline gelmesinin sonucu olabilir.
Ekonomik Görünüm ve Beklentiler
Kart harcamaları güçlü talebe işaret ediyor, fakat giyim gibi bazı sektörlerde daralma var. Sanayide ihracat ve siparişler olumlu sinyaller verse de iç talep ve maliyetler baskı yaratıyor. Hizmet ve perakende sektörleri daha güçlü seyrediyor.
Yakın dönemde siyasi gelişmeler (özellikle CHP’ye yönelik davalar) ekonomideki ana risk unsuru olacak. Hükümetin sanayide istihdam kaybına karşı KGF benzeri yeni bir finansman modelini gündeme alması olası. Döviz kurunun yıl sonuna kadar ılımlı artış trendini sürdürmesi bekleniyor.




