
Finera Gündem 24.09.2025
Finera Gündem, Ekonomi ve Emtia Hakkında Haber ve Analizler
Finera Gündem, Türkiye Ekonomisi, Küresel Ekonomi ve Emtia Piyasaları Haber ve Analizleri
Türkiye Ekonomisi
ABB Davası, Siyasi Risk Azalmıyor
Ekonomik gündemin son derece sakin olduğu günün sabahına ABB’ye yapılan operasyon haberiyle uyandık. Olayın hukuki kısmını bir kenara bırakırsak, piyasa bu durumu CHP’ye yöneltilen davaların devamı olarak yorumladı. CHP belediyelerinde yürütülen tüm süreçler önemli birer risk kaynağı olsa da en büyük risk kaynağı İmamoğlu ve CHP kurultay davalarıydı. Bu davalara Ankara Büyükşehir Belediyesi soruşturması da eklenecek gibi görünüyor. Türkiye’nin içinden geçtiği kritik süreçte siyasi konjonktür ekonomi için büyük risk kaynağı olmaya devam ediyor.
Garanti BBVA Raporu
2025 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinde yavaşlama sinyallerine dikkat çekiyor. İkinci çeyrekte beklentilerin üzerinde gelen büyümenin ardından, üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda %0.5-1 aralığında bir büyüme öngörülüyor. Yıllık bazda %4-4.5 gibi güçlü bir büyüme oranı korunurken, ivme kaybı özellikle iç talepteki zayıflıktan kaynaklanıyor. Hane halkı tüketimi reel ücret artışlarının sınırlı kalması ve finansal koşulların zorlaşmasıyla daralırken, sanayi üretimi ve hizmetler sektöründe de zayıflama gözleniyor. inşaat sektörü büyümeye katkı sunmaya devam ederken, yatırım harcamaları da pozitif bir destek oluşturuyor.
TCMB’nin faiz indirimleri finansal koşulları gelecekte destekleyici hale getirebilir, ancak talep kaynaklı dezenflasyon etkisinin sınırlı kalabileceği vurgulanıyor. Raporda 2025 yılı için %3.5–4 aralığında büyüme tahmini yapılırken, 2026’da ise küresel ve yerel belirsizliklere rağmen %4 büyüme beklentisi korunuyor. Genel olarak rapor, ekonominin sert bir daralma yerine ılımlı bir yavaşlama sürecine girdiğini, politika yapıcıların ise enflasyonla mücadele ve büyüme arasında hassas bir denge kurmak zorunda olduğunu savunuyor.
OECD Türkiye Tahminleri
OECD’nin raporuna göre Türkiye ekonomisi önümüzdeki dönemde büyümede istikrar ve enflasyonda belirgin bir düşüş sürecine girecek. GSYİH’nın 2024’te %3,3, 2025’te %3,2 ve 2026’da yine %3,2 oranında büyümesi öngörülüyor. Bu tahmin, diğer gelişmekte olan G20 ülkelerinde görülen geçici büyüme faktörlerinin etkisini yitirmesiyle uyumlu bir istikrar beklentisine işaret ediyor.
Enflasyonda ise 2024’te %58,5’ten 2025’te %33,5’e ve 2026’da %19,2’ye gerileme bekleniyor; çekirdek enflasyonun da benzer bir patika izleyeceği öngörülüyor. İşsizlik oranında düşüş kaydedilirken, enflasyonist baskıların hafiflemesiyle birlikte Türkiye’de politika faizlerinde indirim beklentisi öne çıkıyor. Ancak bu indirimin, enflasyon beklentilerinin sabit kalması koşuluyla sürdürülebilir olabileceği, bu nedenle para politikasının dikkatle yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Küresel Ekonomi
Küresel ekonomide gündem ağırlıklı olarak PMI verilerinden oluşuyor.
Euro Bölgesi
Eylül 2025’te Euro Bölgesi Bileşik PMI 51,2’ye yükselerek son 16 ayın en hızlı özel sektör büyümesini işaret etti. Hizmetler 51,4 ile yılın zirvesine çıkarken, imalat PMI 49,5’e gerileyerek yeniden daralmaya döndü. Yeni siparişler dengeli kalsa da ihracat talebi zayıf kaldı. İstihdam artışı dururken, girdi maliyetlerinde yavaşlama fiyat baskılarını hafifletti. İş dünyası güveni ise son dört ayın en düşük seviyesine geriledi.
Almanya
Almanya Bileşik PMI Eylül’de 52,4’e çıkarak Mayıs 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Hizmetlerde toparlanma (52,5) dikkat çekerken, imalat daralmasını derinleştirdi (48,5). İş gücü piyasası zayıflarken, fiyat baskıları son aylara göre hızlandı. Yeni siparişlerdeki düşüş talebin kırılganlığını ortaya koydu ve ileriye dönük beklentiler olumsuz seyretti.
Birleşik Krallık
İngiltere’de Bileşik PMI 51’e düşerek son bir yılın zirvesinden geriledi. Hizmetlerde yavaşlama (51,9) ve imalatta sert daralma (46,2) özel sektör büyümesini zayıflattı. Ücret baskıları maliyetleri artırırken, şirketler fiyatlarını yükseltmek zorunda kaldı. İstihdam 11 aydır aralıksız düşüşte, güven ise geçen aya kıyasla zayıfladı.
ABD
ABD Bileşik PMI Eylül’de 53,6’ya gerileyerek büyümenin ikinci ay üst üste hız kaybettiğini gösterdi. Hizmet PMI 53,9 ile yavaşlarken, imalat PMI 52 oldu. Yeni siparişler ve istihdamda ivme kaybı görülürken, girdi maliyetleri tarifeler nedeniyle son 2,5 yılın en hızlı artışlarından birini kaydetti. Fiyatlara yansıtma sınırlı kaldı, ancak iş dünyası güveni dört ayın zirvesine çıktı.
Hindistan
Hindistan’da imalat PMI 58,5’e, hizmet PMI 61,6’ya gerileyerek Ağustos’taki rekor seviyelerden hafif düştü. Buna rağmen hem imalat hem hizmetlerde güçlü büyüme devam ediyor. Yeni siparişler artışını sürdürürken, istihdam ve fiyat baskıları daha ılımlı seyretti. Bileşik PMI 61,9 ile hala son iki yılın en yüksek seviyelerinden birini koruyor.
Tayvan
Tayvan ihracat siparişleri Ağustos’ta yıllık %19,5 artarak 60 milyar USD’ye ulaştı. Ancak artış hızı bir önceki aya göre yavaşladı. Elektronik ürün siparişleri %39,5 ile güçlü kalırken, kimya, elektrikli makineler ve ulaşım ekipmanlarında düşüş görüldü. Bölgesel olarak ASEAN, ABD ve Japonya’ya ihracat güçlü artarken, Çin ve Avrupa’ya siparişler geriledi.
Güney Kore
Güney Kore, ABD ile süren gümrük tarifesi müzakereleri nedeniyle döviz piyasalarında istikrarsızlık endişesi yaşıyor. Başkan Lee Jae Myung, ticari açıdan rasyonel bir anlaşma beklediklerini ifade etti. Ancak ABD’de planlanan büyük yatırımların, ülkenin döviz rezervleri üzerinde baskı yaratabileceği vurgulandı.
Çin ve ABD Ticaret İlişkileri
ABD ve Çin, büyük bir Boeing uçak siparişi için nihai müzakerelere yaklaştı. Tarafların anlaşmaya varması, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde yeniden iş birliği sinyali verecek. Bu sipariş Boeing için stratejik önem taşırken, küresel havacılık piyasasında dengeleri etkileyebilir.
Emtia Piyasaları
Brent Petrol
Brent petrol vadeli kontratları Salı günü %1,6 artarak varil başına 67,60 dolardan kapandı. Böylece dört gün üst üste yaşanan kayıpların ardından toparlanma görülürken, jeopolitik riskler ve tıkanan arz görüşmeleri, arz fazlasına dair endişeleri gölgede bıraktı. NATO’nun Rusya’nın hava sahası ihlallerine “güçlü” yanıt sözü vermesi ve Ukrayna’nın Rus rafinerileri ile boru hatlarına yönelik insansız hava aracı saldırıları, enerji akışına ilişkin kaygıları artırdı.
Öte yandan Irak Bölgesel Kürt Yönetiminden yapılan ihracatın hâlâ askıda olması, günlük yaklaşık 230 bin varilin piyasaya ulaşmamasına neden olarak fiyatlara destek sağladı. Ancak bu toparlanmaya rağmen, OPEC+ ve OPEC dışı üretimdeki artış, zayıflayan talep büyümesi ve elektrikli araç kullanımındaki yükseliş, görünüm üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Piyasada, stok verileri, Rus petrolüne yönelik olası yeni yaptırımlar ve Orta Doğu’da çıkabilecek gerilimler yakından izleniyor.
Soya Fasulyesi
Soya fasulyesi vadeli kontratları, Çin’in alımlarını stratejik olarak Güney Amerika’ya kaydırmasıyla yaklaşık iki haftanın en düşük seviyesi olan kile başına 10,05 dolar civarına geriledi. Buenos Aires yönetimi, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, 31 Ekim’e kadar tüm tahıllarda ihracat vergilerini sıfırladığını duyurdu. Bu karar, küresel soya fasulyesi ticaret akışını anında değiştirdi. Dünyanın en büyük alıcısı olan Çin, hızlı bir şekilde harekete geçerek en az 10 gemi yükü Arjantin soya fasulyesi satın aldı. Bu gelişme, belirgin bir farkı gözler önüne seriyor: ABD, Çin’e yönelik zirve sezonu satışlarını kaçırırken, Güney Amerika’daki tedarikçiler—Brezilya ve Arjantin—bu açığı kapatıyor. Şimdiden Çin’in Ekim sevkiyatları için alımları neredeyse tamamlanmış durumda ve Kasım ayı talebinin yaklaşık %15’i de Güney Amerika kaynaklarından karşılanmış bulunuyor.
Demir Cevheri
Demir cevheri vadeli kontratları, Çin’de nihai çelik talebinin üçüncü çeyrekte zayıflamasıyla Salı günü ton başına 803 yuanın altına gerileyerek ikinci gün üst üste düşüş kaydetti. Bu durum, imalatla bağlantılı tüketimdeki önceki artışları dengelerken, dünyanın en büyük çelik üreticisi olan Çin’de yetkililerin, arz fazlasını ve düşen fiyatları kontrol altına almak için yeni kapasiteyi sınırlamayı planlaması da stokların yükselmesine yol açtı. Ulusal Gün tatili öncesinde yapılan stok yenilemeleri ise fiyatlara sınırlı destek sağladı. Öte yandan Japonya ve Hindistan’daki çelik üreticileri farklı sonuçlar açıkladı: Japonya’nın ham çelik üretimi Ağustos’ta yıllık bazda %3,4 düşerek 6,64 milyon tona gerilerken, Hindistan’ın üretimi aynı dönemde %14,2 arttı.
Gümüş
Gümüş fiyatları Salı günü ons başına 44 doların hemen altında seyrederek 14 yılın zirvelerine yakın kaldı. Yatırımcılar, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) politika görünümünü değerlendirirken, bazı Fed yetkilileri enflasyonda istikrar işaretlerine dikkat çekerek faiz indirimlerinde temkinli olunması gerektiğini vurguladı. Yeni Guvernör Stephen Miran ise Fed’in politika sıkılığını yanlış değerlendirdiğini ve daha güçlü bir gevşeme olmadan iş gücü piyasasını riske attığını söyledi. Piyasalar şimdi yön arayışında Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarını ve Cuma günü yayımlanacak, Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan PCE fiyat endeksini bekliyor. Fiyatlara ayrıca güçlü temeller de destek veriyor; kısıtlı arz gümüşü yukarıda tutarken, güneş enerjisi, elektrikli araçlar ve elektronik sektörlerinden gelen güçlü talep de yükseliş eğilimini pekiştiriyor.




