
ABD Ekonomisi ve Fed’in Faiz İndirimi Perspektifi
Makroekonomik Görünüm Hizmet PMI 52’ye çıkarak altı ayın en güçlü [...]
Makroekonomik Görünüm
Hizmet PMI 52’ye çıkarak altı ayın en güçlü büyümesini işaret etti, fakat istihdamın daralması ve sipariş birikimlerinin tarihi düşük seviyelere gerilemesi, toparlanmanın kalıcı olmayabileceğini gösteriyor.
İşgücü piyasası yavaşlıyor: özel sektör istihdamı beklentilerin altında, işten çıkarmalar yükseliyor. İlk işsizlik başvuruları arttı, devam eden başvurular ise geriledi. İşgücü piyasası “soğumaya başlıyor ama kırılma yok” görüntüsü veriyor.
Dış ticaret dengesi Temmuz’da 78,3 milyar $ açıkla bozuldu. İç talep güçlü kalsa da ithalatın hızlanması büyümenin sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.
Verimlilik tarafında %3,3’lük güçlü artış ekonomiye destek veriyor, ancak bu daha çok üretim kaynaklı
Fed Perspektifi
Fed uzun süredir “faizleri yüksek tutarak enflasyonu kontrol altında tutma” hedefinde. Ancak:
Yumuşayan işgücü piyasası,
Artan işten çıkarmalar,
Hizmet sektöründeki kırılganlık,
faiz indirimleri için alan açıyor. Özellikle Powell’ın son dönemde vurguladığı “zayıflayan istihdam görünümü politika adımlarımızı etkileyebilir” mesajı, piyasada yıl bitmeden 25–50 baz puanlık indirim beklentilerini güçlendiriyor.
Trump’ın Tarife Hamlesi
Trump yönetimi, 1977 tarihli IEEPA yasasına dayanarak uygulanan tarifelerin yasal dayanağının tartışmalı hale gelmesi sonrası dosyayı Yüksek Mahkeme’ye taşıdı. Eğer Mahkeme, tarifeleri hukuka aykırı bulursa:
Trump’ın ticaret ve dış politika ajandası darbe alır.
Tarife belirsizliği kalkarsa ithalat maliyetleri düşebilir, bu da enflasyonist baskıları sınırlayıp Fed’in faiz indirim alanını genişletebilir.
Eğer Mahkeme Trump lehine karar verirse:
Tarifeler kalıcı hale gelir, ithalat maliyetleri yüksek kalır,
Bu durum enflasyonu yukarıda tutar, Fed’in faiz indirimi hızını yavaşlatır.
Ayrıca ticaret ortaklarıyla (Çin, Kanada, Meksika) gerilim yeniden artabilir, bu da küresel tedarik zincirinde dalgalanma yaratır.
Genel Değerlendirme
ABD ekonomisi şu an çift yönlü baskı altında:
- İçeride işgücü piyasasının zayıflaması Fed’i faiz indirimine iterken,
- Dışarıda tarifeler ve ticaret gerilimleri enflasyonist risk yaratıyor.
Dolayısıyla Fed’in Eylül toplantısında “bekle-gör” tavrını sürdürmesi, ama işgücü verilerinin bozulmaya devam etmesi halinde faiz indirimine gitmesi muhtemel. Trump’ın tarife hamlesi ise bu sürecin yönünü belirleyici en kritik risk unsuru olacak.




